9 Eylül 2009 Çarşamba

İstanbul'da Sel

Genel tabloya bakmak gerekirse; İstanbul son 80 yılda aldığı en şiddetli yağışı almış, birçok bölge sular altında kalmış, bu bölgelerden birinde yer alan vodafone altyapısı çökmüş, ikitelli'deki gümrük deposunda milyonlorca dolarlık mal işlevini yitirmiş ve an itibariyle 17 kişi hayatını kaybetmiş bulunmakta. Durum bu, vahim bir tablo, her yerden gelen sel haberlerinin, ölüm haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.


Bu sırada konuyla doğrudan alakalı olan, büyüklerimizin açıklamalarını gözden geçirmekte fayda var. Sayın başkabakan en son "Stresten içiliyor olsaydı ben de içerdim hatta her akşam bir iki tek de yuvarlardım" açıklamasında bulunuyor. Millet burda evinde boğuluyor, adam halâ neyin peşinde. Neyse diğer tarafta olayla en doğrudan ilgili olan Kadir Topbaş'ın açıklamalarına takılıyoruz. "Bu tablo İstanbul'lunun tedbirsizliğinin sonucudur." diye buyuruyor sayın Topbaş. Dere yataklarına, havzalara yapılan yerleşimlere, 3-5 çorba parasına göz yuman, buralara tapu, izin-ruhsat veren, sen ve senin gibilerin 15 yıldır yönettiği İstanbul'da sizin suçunuz yokta bu yapıları 3-5 çorba parasına iznini alıp yapan vatandaşın mı suç? Şu durumda haysiyetli herhangi biri istifa etmeyi düşünürken, bizim başkan düşünmeyi bırakmış, sağa sola fırça kaymakla meşgul.

Asıl geçen seçimlerde Kılıçdaroğlu seçimi kazansaydı, bugün "Onlar geldi böyle oldu" açıklamalarını yapmayacaklarını kim düşünebilir ki. Vakit, zaman, sabah, atv, kanal 7, stv ve diğerleri, fütürsuzca saldırmaz mıydı? Şimdi ise vatandaşı suçluyorlardır, Topbaş'ı felaketin büyümesini engellediği için baştacı yapmışlardır kendi örümcek ağlarla dolanmış dünyalarında.

0 yorum:

Yorum Gönder