24 Ağustos 2009 Pazartesi

Adını Vermek İstemeyen Bir Salak

Bügün gazeteleri gezerken, kontör dolandırıcılığı haberlerinden birinde buldum kendimi. Haberde ilgimi çeken kısmı olduğu gibi yayınlıyorum;

"Pepsi dolandırıcılarının" tuzağına düşen adını vermek istemeyen bir vatandaş, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bir gün telefonuma gelen bir mesajda Pepsi'den 10 bin TL kazandığım, verilen numarayı ararsam paranın hesabıma yatacağı yazıyordu. Oysa ben kampanyaya bile katılmamıştım. Numarayı aradım, karşıma çıkan kişiye durumu anlattım. O da bana 'Bu fırsatı kaçırmayın, fırsat ayağınıza geldi' diyerek, nüfus bilgilerimi okumaya başladı. 'Şimdi İş Bankası'na sizin adınıza bir hesap açıyorum. Söyleyeceğim numaraya 250 kontör yükleyin, paranıza ulaşın' dedi. Kontörü yolladım. Sonra daha fazla kontöre ihtiyaç olduğunu, alacağım paraya bu kontör masrafının da ekleneceğini söylediler. Böylelikle tam 43 adet 250'lik kontör yolladım. Ancak ne para alabildim ne de bir daha dolandırıcılara ulaşabildim. Polise başvurdum, yakalanmalarını istiyorum."

Adını vermek istemeyen vatandaş sağolsun beni çok güldürdü. Açıkçası pek de haksız değil adını vermeme konusunda. Bu vatandaşa naçizane 5 sorum olacak.

1- Hiç mi gazete okumuyorsun haber izlemiyorsun?
2- Kaçıncı kontörü yollarken işkillenmeye başladın?
3- 43 tane kontörü kazırken parmakların gri olmadı mı?
4- 43 kontörü tek tek kazıyıp yollamaya üşenmedin mi?
5- Polise hangi yüzle başvurdun?

Bunu da dolandırıcılık olarak haber yapan medyayı kınıyorum, bu dolandırıcılık değil salaklıktır.

0 yorum:

Yorum Gönder