13 Mayıs 2009 Çarşamba

Kupa Beyi Kartal


Saat 8'i gösterirken, önümüzde 2 opsiyon bulunmaktaydı. Ya Fatih Terim'in yorumlarıyla Ligtv'de, ya da Feyyaz Uçar-Altan Tanrıkulu yorumlarıyla Show'da maçı izleyecektik. Türk yayın sistemine söylenerek, Show'da karar kıldık.

Maç sakin başladı. 2 takımda birbirini tartarken, gelişen bir beşiktaş kornerinde, henüz 6. dakikada Yusuf Şimşek ceza sahasına orta şut karışımı bir top gönderiyor, Volkan Babacan beklemediği bu topla birlikte panikliyor, dengesini kaybediyor ve topu ağlarında görüyordu. Bu sırada Altan Tanrıkulu, golün erken geldiğinden dolayı Beşiktaş'ın avantajına olmadığını beyan ediyordu.

Dakika 10'u gösterdiğinde 5 maçlık cezasını yeni doldurmuş olan Diego Lugano ben geldim diyor, sarı kartını görüp hakeme itirazda bulunuyordu. İlerleyen dakikalarda Fenerbahçe, Beşiktaş kalesinde baskı kurmaya başlarken, Beşiktaş kontra ataklarda rakip kalede pozisyon arıyordu. Bu kontralardan birinde soldan Ekrem Dağ ile Beşiktaş tehlikeli geliyor, ancak malesef top Ekrem'in sol ayağına geldiğinden istenilen orta gelmiyordu. Bu sırada maç yorumcularından Feyyaz Uçar'a Bobo bir gol atarsa, kendisine ait olan rekoru egale edeceği söyleniyor, Feyyaz Uçar ise buna cevap olarak çektiği "İnşallah" ile, gülümsetiyordu. Dakikalar 29'u gösterdiğinde Fenerbahçe bir uzun topta Gökhan Zan'ın ofsayt kuralının nasıl işlediğini düşünmesinden fırsat bulup, savunma arkasına sarkıyor, Beşiktaş maçlarının kahramanı Guiza yine sahneye çıkıp, mükemmel bir koşu ile savunmayı oyundan düşürüp dokunuyor ve Rüştü'nün ısınırken sakatlanmasından dolayı forma giyen Hakan Arıkan'ın yanından topu ağlara gönderiyordu. İlk yarı bu skorla tamamlanırken Beşiktaş yine bir derbide beklenilen futbolu sergileyemiyerek, Fenerbahçe ise bu sene oynadığı klasik futboldan çok farklı birşey oynamayarak soyunma odalarının yolunu tutuyordu.

2. yarı başlarken Mustafa Denizli, sakatlanan İbrahim Toroman'ın yerine Delinho'yu oyuna alıyor, bir süre sonra da Luis Aragones, o dakikaya kadar ne oynadığı belli olmayan Uğur Boral yerine Semih Şentürk'ü oyuna alıp, sol kanada koyuyordu. Bu dakikalarda maça ağırlığını koymaya başlayan Beşiktaş Bobo ile bir pozisyondan yararlanamıyor, daha sonrasında 57. dakikada Fabian Ernst'in 3-4 Fenerbahçeli oyuncuya çarpa çarpa, kavga dövüş getirdiği topa Bobo çok sert vuruyor ve Beşiktaş'ı tekrar öne geçiriyordu.

3. golden sonra Fenerbahçe risk almaya başlıyor ve Semih'le inanılmaz bir gol kaçırıyordu. 63. dakikada Fenerbahçe atağında kafalardan seken topta Hakan Arıkan mezelerde tedirgin bir sazanım diyor ve ceza sahasındaki karambolde izleyenlere keyifli anlar yaşatıyordu. Dakikalar 76'yı gösterdiğinde, yıllanmış şarap tendansındaki Yusuf Şimşek, Gökhan Gönül'ün ayağındaki topu temiz bir şekilde alıyor, içeriye çevirdiği top savunmadan sekiyor ve Bobo bu fırsatı affetmeyerek kafayla ağlara gönderiyordu.

Skor 3-1 olduktan sonra iyice saldıran Fenerbahçe savunma güvenliğini iyice boş veriyor, Ekrem Dağ ile Beşiktaş tehlikeli geliyor, ancak malesef top bu sefer Ekrem'in sağ ayağına geldiğinden istenilen pozisyon yaratılamıyordu. Sonrasında hızlı çıkan Beşiktaş'ta, Bobo'nun enfes topuk pasıyla topla buluşan Holosko, köşeye golünü bırakıyordu. Bu golün ardından 2 takımda büyük ölçüde maçı bırakıyor, 90 dakika oldukça iyi maç yöneten Bünyamin Gezer 91. dakikada kendi ayağına kurşun sıkıyor, alâkasız bir penaltıyı sırf maç 4-1 olduğundan dolayı veriyor ve madalya merasiminde yuhalanmasının yolunu açıyordu. Verilen penaltıyı ise kullanan Alex De Souza, Hakan Arıkan'ı malup ediyordu.

Maç bitiminde Beşiktaş'lı oyuncular çocuklar gibi sevinirken, Fenerbahçe oyuncularına ölüm sessizliği çöküyordu. Bobo hakettiği bir maçın adamı ödülünü alırken, tribünlerden Yusuf Şimşek'te haketti ama ona nerde ödül diye mırıltılar duyuluyordu. Beşiktaş'ta Bobo, Holosko, Tello, Yusuf ve Ernst ön plana çıkarken, Fenerbahçe'de Guiza ve Emre arkadaşlarının önüne geçiyorlardı.

Fenerbahçe'nin hasretini dindirmesi bir başka bahara kalırken, Beşiktaş son 4 yılda 3. defa kupayı müzesine götürüyor, Fenerbahçe'yi kupayı alamadığı 27 senede, üst üste 9. kez kupa dışına itiyordu. Fenerbahçe taraftarı artık seneye bazı şeylerin düzelmesini umarak evlerinin yolunu tutarken, Beşiktaş taraftarı sevinçle şarkılar söyleyerek, 3 hafta sonrasının hayalleri içerisinde kupa sevincini yaşıyorlardı.

2 yorum:

Göksel KAYA dedi ki...

400 gün içinde 4’ü kırmızı kart, biri sportmenlik dışı hareket nedeniyle 40 lig maçının 11’inde takımını yalnız bırakan Volkan Demirel’i, cezası her bittiğinde hiçbir şey yapmamış gibi kaleye döndürürseniz, Babacan’ın bu 11 müsabakadaki performansını hiçbir şekilde dikkate almazsanız, genç kalecinin özgüven kazanması ya da hocasının adaletine itimat etmesi beklenemez... Aragones, Babacan’a adaletli davranmakta çok geç kaldı maalesef...

Göksel KAYA dedi ki...

TERİKLER. DÜN AKSAM MACI ÇARSIDA İZLEDİM ENTERESAN SAHNELER GÖZÜME CARPTI SANKİ KUPAYI GALATASARAYLA BEŞİKTAŞ ORTAKLAŞA ALDI COK SAYIDA GALATASARAY FORMALI VATANDAŞ TURA CIKMIŞ HELAL OLSUN NE DİYELİM...

Yorum Gönder